Spoiler!!!

Spoiler!!!Bilmek istemiyorsanız okumayın...

1 Ekim 2011 Cumartesi

Buzzer Beat...


Yamashita Tomohisa isimli Japon harikasının oynadığı ve benim en sevdiğim dizilerden biri olan Buzzer Beat klasik sevimli bir aşk hikayesi.
Kısaca konusuna değinmek gerekirse;Kamiya Naoki çok yetenekli olmasına rağmen kendine güvensizliği nedeniyle önemli anlarda kritik hatalar yapan gözden düşmek üzere olan bir basketbol oyuncusudur.Hatta bu özgüven eksikliği nedeniyle uzun zamandır birlikte olduğu kız arkadaşıyla evliliği sürekli ertelemektedir.
Shirakawa Riko ise müzikte istediği başarıyı yakalayamayan bir kemancıdır.Birgün Naoki cep telefonunu otobüste unutur.Onu bulan Riko telefonu Naoki'nin koçuna teslim eder.Koç Riko'ya ilk görüşte aşık olmuştur.Riko'da bu karizmatik ve yakışıklı adamdan çok etkilenmiştir.
Aynı mahallede oturan ve hayatlarındaki ortak noktalardan habersiz olan Naoki basketbol oynamak,Riko ise keman çalmak için aynı parkı kullanmaya başlayınca tanışırlar sorunlarının benzer olduğunu fark edince birbirlerine her konuda destek olmaya başlar ve başarılı olmanın yollarını birlikte ararlar.
Yetenekli olan ama sürekli tökezleyen bu iki insan zamanla fark ederki aşk onları güçlendirmektedir.Gerekli olan sadece doğru insandır...

Yamashita Tomohisa her zamanki yeteneğiyle ve bol bol sergilediği kaslarıyla göz doldurmakta,eşlik eden oyuncu Kitagawa Keiko ise son derece güzel gülen hoş bir oyuncu.


Naoki'nin kız arkaşı  rolünde daha önce Zettai Kareshi'de izlediğim Aibu Saki var, o dizide sevimlilik kraliçesi olan bu kadın bu dizide nasıl böyle kötü bakışlar atabilmiş hayret doğrusu.(Ayrıca oynadığı karakterin şansına yuh diyorum yakışıklı ve nazik Naoki'yi takımın en iyi oyuncusu Yoyogi ile aldattı, sonunda da takım kaptanı popüler Utsu'yu kaptı izninizle bir daha yuhhhhh)
Dizide aşk olduğu kadar kendine inanmak ve özgüven konularıda işlenmiş sürekli bir azimli olma durumu var; ayrıca şunu söylemeliyim ki Riko'nun aşkı Naoki'den daha büyük...
Naoki kadar düşünceli,nazik bir erkeğin nasıl olupta o kadar öküzce hareket edebildiğine hayret ediyor insan gerçi sonra düzeldi ama çok ağlattı  Riko'yu...


Dizinin bir tek sonunu sevmedim tamam Naoki sakatlandı tedavi olmak için büyük şehirde kalması gerekti, tamam Riko başka bir şehirde ki orkestradan teklif aldı,tamam ikiside hayallerine ulaşabilmek için gözyaşları içinde ayrılmayı göze aldılar hepsine tamam da bir yıl boyunca neden hiç görüşmediler allah aşkına hadi görüşmeyi bırak neden telefonda bile konuşmadılar sonuçta birbirlerine aşıklardı, aralarında bir sorun yoktu, üstelik yanlızken acı çekiyorlardı ama yok konuşmuyorlar ya da birbirlerine görmüyorlar...Neden???Saçma...
Neyse son anda toparlanıp rayına oturdu herşey...




Son olarak unutulmaz bir kaç sahne:
-Riko'nun habire sayı kaçıran Naoki'ye maçın ortasında Bakaaa!!! diye bağırması...
-Naoki'nin Riko'nun telefonda çaldığı kemanı gözyaşlarıyla dinlemesi;çaktırmamaya çalıştığı halde Riko'nun anlayıp bütün gece yol alıp Naoki'nin yanına gelmesi...
-Riko Naoki'ye aşık olduğunu itiraf edip Naoki onu kabul etmeyip sonrasında pişmanlığını hıncını doğradığı soğanlardan alması...
-Sadece arkadaş kalalım yeter ki benden uzaklaşma diye Riko'nun camda ağlaması,Naoki'nin ardından deli gibi koşup kapıyı yumruklaması ve muhteşem öpücük...

Son söz olarak:
Bir solukta izlenen komik,romantik,kalplerinizi rahatlatan sıcacık bir dizi... 

                                        


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder