Spoiler!!!

Spoiler!!!Bilmek istemiyorsanız okumayın...

14 Şubat 2015 Cumartesi

Sevgililer Günü İçin İki Romantik Anime...

Şu sıralar animeye feci taktım...Gözüm dizi,film filan görmüyor.Birde üstüne izlediğim animenin devamını merak edip mangaya sarınca kitap okumayı da boşlamış oldum...Bu arada çok iyi bir manga kanalı keşfettim;Bir hayli Türkçe çeviri mevcut bir yoklamak isterseniz diye...
Gelelim benim animelere...
İlki:

Ao Haru Ride



Anime on iki bölüm iki ova'dan oluşmakta...Fakat mangası devam ettiğinden dolayı konu ortada bir yerde bitmiş.Mangasıda oldukça akıcı bir şekilde devam ediyor belirteyim birde 2014 yapımı bir filmi var ama onu izlemek daha nasip olmadı...
Yoshioka Futaba liseli genç bir kızdır.Oldukça güzel olmasına karşın kendini erkeklerden uzak tutmak için elinden geleni yapmakta pasaklı,dağınık,gürültücü,kadınsı hiç bir yanı olmayan bir portre çizmektedir. Çünkü orta okuldayken güzel ve erkekler arasında popüler olması sebebi ile kız arkadaşları tarafından dışlanmıştır.Oysa ki Futaba erkeklerden pek de fazla hoşlanmamaktadır bunun tek istinası orta birinci sınıftayken aşık olduğu ufak tefek,sessiz,utangaç ve kibar bir çocuk olan Tanaka Kou'dur.


Üstelik Kou'da Futaba'dan hoşlanmaktadır.Yaz tatilinde bir gün buluşmaya karar verirler. Kou gelmez...Futaba tatilden dönüşte Kou'nun ani bir şekilde taşındığını öğrenir ama bir daha haber alamaz.
Aradan yıllar geçse de Kou'yu unutamaz her zaman bir şekilde onu hatırlar. Bir gün okul koridorunda bir çocukla çarpışır.Çocuğun boyu,tavırları, sesi ve hatta ismi bile farklı olmasına rağmen Futaba onun Kou olduğuna emindir.


Ben bu hikayeyi sevdim çünkü oldukça gerçekçi yanları vardı mesela Futaba Kou'nun kabuğunu kırmak için elinden geleni yaptı ama en sonunda baktı Kou öküzün önde gideni başlarım bu aşkın ızdırabına deyip yeni bir aşka yelken açtı üstelikte oldukça samimi bir ilişkiye.Kou ise baktı Futaba elden gitti gidiyor prangalarından kurtulup Futaba'yı mevcut erkek arkadaşından ayırmak için harekete geçti... Bunun gibi gerçekçi detaylarla bezeli romantik yönü ağır basan bir hikaye...



Diğeri ise...
Ookami Shoujo To Kuro Ouji


On iki bölümden oluşan animemiz komedi ağırlıklı bir romantik hikaye...Mangası hala devam ettiğinden dolayı hikaye gene yarım kalıyor ama izlemesi de okuması da çok keyifli...
Hikayenin merkezinde Shinohara Erika var. Erika liseye ilk başladığı gün arkadaşsız kalmamak adına bir gruba girmek için -o güne kadar hiç erkek arkadaşı olmadığı halde- erkek arkadaşı olduğuna dair yalan söyler.Bir süre geçince arkadaşları bu durumdan şüphelenerek Erika'dan erkek arkadaşının fotoğrafını göstermesini isterler.Çaresiz kalan Erika sokakta gözüne kestirdiği yakışıklı bir çocuğun fotoğraflarını çekerek arkadaşlarına gösterir.Aynı gün söz konusu çocukla okul kantininde karşılaşırlar. Sata Kyouya okulda prens lakabıyla tanınan son derece sevimli,yakışıklı ve nazik bir insandır. Erika yalanı ortaya çıkmasın diye Kyouya'dan yardım isteyerek bir süre erkek arkadaşıymış gibi davranmasını rica eder.


Kyouya büyük bir nezaketle Erica'nın isteğini kabul eder.Ancak bir şartı vardır ve böylece Erika Kyouya'nın içinde saklı olan karanlık tarafla tanışır.



Eğlenceli bir hikaye olmasına karşın Kyouya'nın en baştan itibaren kıza yaptığı bütün eziyetlerin yanı sıra - Erika'nın nesine aşık oluyor bir türlü çözemesem de- Erika'yı sahipleniş şekli çok güzel...Buna rağmen ikili ilişkilerde tam bir öküz...Çıktıkları bütün randevularda Erika'nın burnundan getirse de kızımız onu öyle seviyor.
Erika ise tam bir saftirik...Gerçi manganın son bölümlerinde bir hayli şımarmış buldum kendisini ama muhtemelen Kyouya ona bir ayar çekecektir.


Şimdilik bu kadar esen kalın efem...



1 Şubat 2015 Pazar

Saf Romantik...

Bu ben oluyorum kesinlikle...Romantik konulu yapıtlara karşı zaafım var bir de üstelik dozunda komedi olursa daha da çok seviyorum ve peş peşe izlediğim üç anime de buna cevap veriyordu. Romantikliğim buradan ama saflığım izlediğim animelerden birinin içeriğini yarısında anlamamdan kaynaklanıyor, izlediklerimin çok dışında bir çizgideydi ama ben en çok onu beğendim.Sondan başa gidelim bakalım...

3-Mitsu Mitsu Drop


Honey Honey Drops adıyla da bilinen anime sadece iki bölüm ve bir manga uyarlaması ve aynı zamanda bir de oyunu varmış.
Konuya gelirsek...
Son derece seçkin ve elit bir okul olan Houjou Akademisinin özellikleri arasında en dikkat çekici olan Kuge Sınıfıdır.Kurallara göre bu sınıfın üyeleri diğer öğrencilerden kendilerine bir asistan seçebiliyorlardı ve onlara Honey adını veriyorlardı.Buna göre Efendi öğrenciler Honeylerinin bütün masraflarını karşılarken Honey'ler de onların bütün isteklerini yapmak zorundaydılar. Hagino Yuzuru Houjou Akademisine yeni başlayan orta halli bir öğrencidir.Tatilde harçlığını çıkarmak ve maddi olarak zor durumdaki ailesine yardım etmek için otelde çalışırken müşterilerden biriyle takışır ve ona haddini bildirir.Ne yazık ki takıştığı çocuk Renge Kai, Yuzuru ile aynı okuldadır.Renge Kai'nin intikamı acı olur ve Yuzuru'yı Honey olarak seçer.


Sadece iki bölüm olduğu için hikaye biraz havada kalmış izlenimi veriyor.Ayrıca Japonların bu efendi-köle takıntısı nedir bir türlü çözemiyorum.Neyse izleseniz de olur izlemeseniz de...

2-Tonari No Kaibutsu-kun


13 bölümlük animede, Shizuku Mizutani sadece derslerini düşünen, kimseyle arkadaşlık kurmayan ve diğer hiç bir insani ilişkiye ihtiyaç duymayan, ciddi ve soğuk bir insandır.Bir gün  -öğretmeniyle arasını iyi tutmak ve bu sayede notlarını yükseltmek gibi kendine göre bir nedenle- öğretmenin istediği bir iyiliği yapmak için uzun süredir okula gelmeyen sınıf arkadaşı Haru Yoshida'ya ders notlarını vermeye gider.Nedendir bilinmez Haru Yoshida Mizutani'yi arkadaş olarak kabul eder ve bir daha peşinden ayrılmaz. Mizutani'nin tam tersi bir karakter olan inanılmaz zeki olan ama kesinlikle ders çalışmayan,kavgacı,insanlarla arkadaş olabilmek için bir sürü yola başvuran sıcakkanlı bir insan olan Haru Mizutani'nin buz gibi kalbine iyi gelecek midir acaba?


Mizutani gerçekten sağlam bir karakter.İnanılmaz derece soğuk ve ciddi hatta öyle ki animenin sonuna doğru kızım insan mısın sen şüphesine düştüm. Haru ise tam terine ciddiyetsiz ve sıcakkanlı bir karakter sığ ve kavgacı görünmesine karşın beklenmedik duygusal bir derinliğe sahip.İlk başlarda Haru arıza olan karakter olarak görülmesine rağmen zamanla Mizutani'nin de en az onun kadar arıza bir karaktere sahip olduğunu görüyoruz.Kesinlikle ikinci sezonu hak eden bir anime ama ne yazık ki yok benim gibi manga okumayı sevmeyenlerdenseniz hikaye yarım kalıyor hazırlıklı olun...


Veee 1 numara...

Junjou Romantica


Anime severler bilirler animeleri sınıflandırmak için teknik terimler vardır; bunlar animelerin türü hakkında başlamadan önce bilgi verir ki bazı çok ciddi yetişkin animelerinden ayrılabilsin.Ben bu sınıfları sadece anime seyrettikçe öğrendim.Ama çok da ayrıntısını bilmiyordum iyi ki de bilmiyormuşum çünkü cahilliğimin kurbanı olarak hiç beklemediğim kadar güzel bir anime izledim.
Bahsettiğim anime Junjou Romantica bilenler biliyordur ama bilmeyenler için söyleyeyim bu anime yaoi türündenmiş.Benim gibi bilmeyenler için kısaca bilgi vermek gerekirse:Yaoi iki erkeğin ilişkisini anlatan anime oluyor.Bunun dişi versiyonu ise yuri adını taşıyormuş.Ayrıca Josei yetişkin bayanlar için,seinen ise yetişkin erkekler içinmiş,shounen genç erkekler,shoujo ise genç kızlar içinmiş sanırım konularının ağırlığına göre belirleniyor,birde ecchi,harem filan gibi terimler var ama anlamadım valla.Sanırım sadece izleyerek öğrenebileceğim.Her neyse bu terimlerin ne olduğunu bilseydim izlemek için şans verir miydim bilmiyorum çünkü aynı cinsten insanların ilişkisini izlemek bana bir keyif vermiyor en azından ben öyle sanıyordum. Jonjou Romantica'yı sevmemin bir nedeni çok romantik sahnelerinin olması, sevgi ve aşk o kadar ön plana çıkarılmış ki bir süre sonra cinsiyetlerin önüne geçiyor.Zaten aşkın cinsiyetle bir ilgisi olmadığına inanan ben için çok sorun olmadı.Aynı mangakanın bir hikayesi daha varmış onuda izlemeyi düşünüyorum ama daha cüretkar konuları ya da sahneleri olan örneklere bakar mıyım bilemiyorum açıkçası.


Şimdi konuya geçelim;İlgisi kaybolanlar dağılabilir...
Junjou Romantica üç gay çiftin hikayesini anlatıyor. Çok aşırı düzeyde cinsel içerikli sahneler yok, olanlarda oldukça hafif geçilmiş,daha çok romantik sahneler ağırlıkta.Mangası hala devam eden animenin iki sezonluk 24 bölümü bir de özel bölümü var.Sevinerek söylüyorum ki 3.sezonu da çıkacakmış.
Hikaye birbirinden bağımsız üç çift üzerine, hikayeleri birbirlerinden bağımsız olsa da kişiler ucundan bucağından ilişkili.


Gelelim çiftlerimize üç bağımsız başlık olunca hikayede üç başlık altında toplanıyor...


Junjou Romantica:Romantik çiftimiz Misaki Takahashi ve Akihiko Usami'den oluşmakta...Hikayesi baskın olanlar da onlar, genelde konu onların etrafında dönüyor zaten en eğlenceli ve manyak çiftimiz oluyor kendileri...
18 yaşındaki Misaki üniversiteye girebilmek için abisinin liseden çok yakın bir arkadaşı olan ünlü yazar Akihiko'dan ders almaya başlar.Daha onun evine gittiği ilk gün Akihiko'nun takma isimle Boys Love üzerine pornografik romanlar yazdığını ve baş karakterlerden biri olarak abisi Takahiro'nun tasvir edildiğini öğrenir.Çılgına dönen Misaki açıklama ister ve Akihiko'nun on yıldan beri tek taraflı olarak abisine aşık olduğunu öğrenir. Akihiko'nun bütün duygularını içine gömerek abisine belli etmeden sadece arkadaşlıkla yetinmiş olması Misaki'yi çok etkiler.Tam o dönemlerde abisi Takahiro kız arkadaşıyla evlenir  ve başka bir şehre taşınırken Misaki'yi Akihiko'yla yaşaması için bırakır.18 yaşında sıradan bir erkek olduğuna inanan Misaki için yakışıklı,karizmatik,ünlü bir yazar olmasına karşın oyuncak ayılarla uyuyan, kendini beğenmiş, zorba Akihiko'yla sınanacağı bir dönem başlar.



Junjou Egoist:Edebiyat fakültesinde yardımcı profesör olan Hiroki Kamija sert ve huysuz bir karaktere sahiptir.Akihiko Usami'nin çocukluk arkadaşıdır, ayrıca ona aşıktır fakat duygularına asla karşılılık görmemiştir hatta beraber oldukları dönemde bile Akihiko'nun liseden arkadaşı Takahiro'ya aşık olduğunu bilmektedir.Bu onu çok yaralamış ve bu yüzden dış dünyaya karşı sert ve ciddi bir duvar örmüştür.Tesadüfen bir gün parkta Nowaki Kusama adında bir gençle tanışır. Nowaki liseyi bitirmek için ondan ders almak ister, Hiroki önceleri kabul etmez ama Nowaki'nin ısrarlarına karşı koyamaz zamanla aralarında bir ilişki başlar, ama aralarındaki büyük sınıf ve eğitim farkı,Hiroki'nin Akihiko'ya olan derin aşkı ve doğuştan gelen bencilliği ilişkilerini zorlayacaktır.



Junjou Terrorist:Yo Miyagi edebiyat fakültesinde profesördür aynı zamanda Hiroki'nin patronudur.Gençliğinde aşık olduğu kadını unutamadığı için sonrasında yaşadığı ilişkilerin hiç biri yürümemiştir.Hatta fakültenin dekanın kızıyla yaptığı ve boşanmayla sonuçlanan evlilik bile aşık olduğu kadını ona unutturamamıştır.Kendine işini vermiş orta yaşlı bir adam olan Miyagi'nin hayatı eski karısının kardeşi yani eski kayın biraderi olan 18 yaşındaki Shinobu Takatsuki'nin ortaya çıkması ile sarsılır. Shinobu ona aşıktır ve hayır cevabını asla kabul etmemektedir. Miyagi'nin hayatında terör estirmeye başlamıştır bile.Miyagi'ye ilk aşkını unutturacak kadar hemde...


Romantik çiftimiz gerçekten en eğlenceli çiftti. Misaki'nin hem biz ikimizde erkeğiz diyerek her seferinde karşı koyması ve bir türlü aşkını kabul etmemesi hemde sürekli yelkenleri suya indirip önüne gelenden Akihiko'yu kıskanması çeşitli durumlarda verdiği bir çok tepki çok eğlenceliydi.Üstelik Usami ailesinin her bir ferdine -kadın,erkek fark etmeden- neden çekici geldiği ile ilgili kendini sorgulaması, olaylar karşısındaki iç sesleri gerçekten farklı bir karakter yaratmış. Akihiko Usami içinse diyecek tek bir söz bile yok.Kesinlikle hikayedeki en karizmatik karakterdi...
Egoist çiftimiz daha duygusaldı.Bunda Hiroki'nin son derece depresif ve kapalı bir karakter olmasının payı büyük tabi.Fedakarlık hep Nowaki'ye düştü adam sırf aralarındaki eğitim farkı kapansın çalıştı çabaladı doktor oldu.Üstelik araya giren bütün ayrılıklara ve tartışmalara rağmen çok uzun yıllar süren bir ilişkileri oldu.Ne kadar olay olursa olsun bir türlü birbirlerinden vazgeçemediler.
Bana göre en şanslı onlardı zaten, hem yaş farkları daha azdı, hemde ilişkilerini zorlayacak bir üçüncü kişi yoktu.Diğer çiftlerimizin başında aile gibi,patron gibi bir çok engel söz konusuyken onlar özgürdüler.
Terörist çiftimize gelince...Bence en zayıf hikaye onlarındı hem yaş farkları çoktu hemde aralarında ki akrabalık eskide olsa tuhaftı.Ama bence en büyük zayıflık ilişkileri hep kadınlarla olmuş bir adamın birden kendinden çok genç bir çocuğa delicesine aşık olması ve bu konuda kendini hiç sorgulamaması.Yani Misaki bile daha çok sancılanmıştı.
Sonuçta bu tarza çok itirazınız yoksa çok severek izleyebileceğiniz romantik,eğlenceli ve güzel bir hikaye...

Dört Günde Dört Film...

Tatildeyiz yaa, işim gücüm okuyup izlemek oldu...Okuduklarım ve izlediğim anime ve diziler başka bir yazı için depolandığından şimdi dört günde izlediğim dört filmden izlemek istiyorum...
İlki bir animasyon sinemada üç boyutlu olarak izledim ama bence normalde izlenebilirdi...Neyse...


Big Hero 6

14 yaşındaki Hiro Hamada fazlasıyla zeki biraz da sorunlu bir çocuktur.Aklını robot icat etmek ve onlarla robot dövüşlerine katılmakla bozmuş olan Hiro, üniversitede robot bilimci olarak çalışan abisi Tadashi'nin onun zekasını doğru yönlendirmesi için zorla götürdüğü iş yerinde büyülenir ve okula girmek için elinden geleni yapmaya karar verir.Yarattığı akıllı robotlarla üniversiteye girmeye hak kazanır.Aynı gece çıkan bir yangında abisi Tadashi ölür.Ailesini daha önce bir kazada kaybetmiş olan Hiro için Tadashi'nin ölümü bir kırılma noktası olur.Hayattan uzaklaşan ve içine kapanan Hiro'nun yardımına abisinin son olarak üzerinde çalıştığı akıllı sağlık robotu olan Baymax koşacaktır.


Film macera ve duygusallığı inanılmaz derecede güzel harmanlıyor. Yalnız bir çocuk olan Hiro'nun abisinin ölümüyle girdiği depresyondan yine abisinin yardımıyla çıkışını anlatmasına ve duygusal derinliğine karşın filmin ikinci yarısından itibaren tam bir aksiyon filmine dönüşüyor. Hiro'nun abisinin ölümünün arkasındaki asıl gerçekleri keşfetmesiyle Hiro o koca kafasını iyilik için kullanmaya başlayıp abisinin icadı robot ve iş yerinden arkadaşlarıyla deli dolu bir maceraya yelken açıyor.



Big Hero 6 küçüklere olduğu kadar -hatta biraz daha da fazla- büyüklere de hitap eden duygusal, eğlenceli ve hareketli bir animasyon ve bence kaçırılmamalı.

P.K


Yine eğlenceli ve güldüren ama aynı zamanda düşündüren 2014 yapımı bir Aamir Khan filmi.P.K dünyaya gelmiş olan bir uzaylıdır.Çalınan kolyesinin ardına düşen P.K kolyesini aradığı süreçte sorduğu sorularla insanlara hayatlarını sorgulatmaya başlar.Özellikle dinlere bakış açısıyla P.K izlenmesi gereken bir seyirlik.


Film ilk posteri yayınlandığından beri özellikle dini kesimlerde oldukça ciddi ve eleştiler ve tepkiler almış buna rağmen film çekilmiş ve yayınlanmış.Özellikle sahte tanrıları ve insanları sömürenleri hedefe koyan film eğlenceli görüntüsünün ardında epey ciddi bir mesaja sahip.
Filmden son bir not aslında orjinal adı Peekay olacakmış anlamı ise çok içki içenlere takılan bir lakap ve baş rol oyuncusunun ise Müslüman olması ve sarhoş anlamına gelen bir kelimeyle anılması Müslüman kesimi rahatsız etmiş bu yüzden kısaltılmış.


Son olarak Aamir Khan amcam 50 yaşındasın sen o nasıl bir vücuttur öyle...
 Filmi çok iyi kalitede indirmek için tıklayın

Black Butler


2014 yapımı ve baş rollerinde Ayame Gouriki ve Hiro Mizushima oynadığı film 2006 tarihli ve hala devam etmekte olan bir mangadan uyarlanmış. Filmin oldukça geniş ölçekli bir anime serisi de var.
Filmin manga ve animesinden en büyük farkı esas kızın orjinalinde erkek olması.Gerçi animeyi izlemedim ama filminden keyif aldım.


Filmin konusuna gelirsek:
Gelecekte dünya doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır.Batıda bir kraliçe hüküm sürerken doğuda muhalif güçler iş başındadır. Genbo ailesi doğuda yaşayan güçlü bir ailedir.Aynı zamanda gizlice kraliçeye hizmet etmektedirler.Ailenin son varisi ve mirasçısı olan Shiori Genbo aynı kendinden öncekiler gibi kraliçeye hizmet etmesinin yanı sıra kendi geçmişin deki acı dolu olayları araştırmaktadır.Annesi ve babası öldürülen genç kız onların intikamını alabilmek için doğa üstü bir varlık olan Sebatian'la bir anlaşma yapmıştır. Shiori intikamını alana kadar onun bütün emirlerini kayıtsız şartsız yerine getirecek kahyası olan Sebastian intikamın tamamlanmasının ardından ödül olarak Shiori'nin ruhunu alacaktır.



L.DK


2014 yapımı ve baş rollerinde Ayame Goruriki -aaa Black Butler'deki kızmış.Şimdi fark ettim- Kento Yamazaki'nin oynadığı film yine 2009'dan beri yayınlanan ve halen devam eden bir mangadan uyarlama.Ama henüz bir animesi ya da bir dizisi yok.Aslında garip; çünkü eğlenceli, sevimli buram buram romantizm kokan bir konusu var. Bonus olarak Hiro Mizushima'yı ikinci adam olarak görmekteyiz.
Konuya gelirsek:
Aoi Nishimori'nin ailesi başka bir şehre taşınınca Aoi okulundan ve arkadaşlarından ayrılmak istemediği için tek başına yaşamaya başlar.Shusei Kugoyama, Aoi'nin okulundan popüler bir öğrencidir ve Aoi'nin en yakın arkadaşı Moe'nin karşılıksız aşkıdır.
Bir gün  Moe Shusei'ye aşkını ilan eder ama son derece kaba bir biçimde reddedilir.Aoi bu davranışın nedenini sormak isterken Shusei'nin yaralanmasına sebep olur ve onu evine kadar taşımak zorunda kalır.Shusei'nin evine geldiklerinde çok şaşırır çünkü Aoi ve Shusei yan yana odalarda kalmaktadırlar.Aynı gün Aoi yemek yapmak isterken Shusei'nin evinde yangın çıkarır.Bu yüzden evin tadilatı bitene kadar Shusei'nin kalacak bir yere ihtiyacı olur, oda Aoi'nin evini seçer.Zoraki başlayan ev arkadaşlığı onları farklı yönlere götürür.


Film oldukça basit bir konuya sahip olmasına rağmen çok sevimli.İlk günlerde yaşadıkları kazalar, Aoi'nin çekingen davranışlarına karşılık Shusei'nin rahat halleri oldukça eğlenceliydi. Ama Shusei'nin eski kız arkadaşına duyduğu bağlılık ve bu yüzden Aoi'den uzak durmaya çalışması bana çok saçma gelmişti.Zaten o konu biraz havada kaldı Shusei Aoi'ye aşkını ilan etti ama o kızla sorununu çözmedi gene de eğlenceli bir güzel bir film.Çok bir şey beklemeyin ama kimi romantik sahneleri için izleyin derim.