Spoiler!!!

Spoiler!!!Bilmek istemiyorsanız okumayın...

1 Şubat 2015 Pazar

Saf Romantik...

Bu ben oluyorum kesinlikle...Romantik konulu yapıtlara karşı zaafım var bir de üstelik dozunda komedi olursa daha da çok seviyorum ve peş peşe izlediğim üç anime de buna cevap veriyordu. Romantikliğim buradan ama saflığım izlediğim animelerden birinin içeriğini yarısında anlamamdan kaynaklanıyor, izlediklerimin çok dışında bir çizgideydi ama ben en çok onu beğendim.Sondan başa gidelim bakalım...

3-Mitsu Mitsu Drop


Honey Honey Drops adıyla da bilinen anime sadece iki bölüm ve bir manga uyarlaması ve aynı zamanda bir de oyunu varmış.
Konuya gelirsek...
Son derece seçkin ve elit bir okul olan Houjou Akademisinin özellikleri arasında en dikkat çekici olan Kuge Sınıfıdır.Kurallara göre bu sınıfın üyeleri diğer öğrencilerden kendilerine bir asistan seçebiliyorlardı ve onlara Honey adını veriyorlardı.Buna göre Efendi öğrenciler Honeylerinin bütün masraflarını karşılarken Honey'ler de onların bütün isteklerini yapmak zorundaydılar. Hagino Yuzuru Houjou Akademisine yeni başlayan orta halli bir öğrencidir.Tatilde harçlığını çıkarmak ve maddi olarak zor durumdaki ailesine yardım etmek için otelde çalışırken müşterilerden biriyle takışır ve ona haddini bildirir.Ne yazık ki takıştığı çocuk Renge Kai, Yuzuru ile aynı okuldadır.Renge Kai'nin intikamı acı olur ve Yuzuru'yı Honey olarak seçer.


Sadece iki bölüm olduğu için hikaye biraz havada kalmış izlenimi veriyor.Ayrıca Japonların bu efendi-köle takıntısı nedir bir türlü çözemiyorum.Neyse izleseniz de olur izlemeseniz de...

2-Tonari No Kaibutsu-kun


13 bölümlük animede, Shizuku Mizutani sadece derslerini düşünen, kimseyle arkadaşlık kurmayan ve diğer hiç bir insani ilişkiye ihtiyaç duymayan, ciddi ve soğuk bir insandır.Bir gün  -öğretmeniyle arasını iyi tutmak ve bu sayede notlarını yükseltmek gibi kendine göre bir nedenle- öğretmenin istediği bir iyiliği yapmak için uzun süredir okula gelmeyen sınıf arkadaşı Haru Yoshida'ya ders notlarını vermeye gider.Nedendir bilinmez Haru Yoshida Mizutani'yi arkadaş olarak kabul eder ve bir daha peşinden ayrılmaz. Mizutani'nin tam tersi bir karakter olan inanılmaz zeki olan ama kesinlikle ders çalışmayan,kavgacı,insanlarla arkadaş olabilmek için bir sürü yola başvuran sıcakkanlı bir insan olan Haru Mizutani'nin buz gibi kalbine iyi gelecek midir acaba?


Mizutani gerçekten sağlam bir karakter.İnanılmaz derece soğuk ve ciddi hatta öyle ki animenin sonuna doğru kızım insan mısın sen şüphesine düştüm. Haru ise tam terine ciddiyetsiz ve sıcakkanlı bir karakter sığ ve kavgacı görünmesine karşın beklenmedik duygusal bir derinliğe sahip.İlk başlarda Haru arıza olan karakter olarak görülmesine rağmen zamanla Mizutani'nin de en az onun kadar arıza bir karaktere sahip olduğunu görüyoruz.Kesinlikle ikinci sezonu hak eden bir anime ama ne yazık ki yok benim gibi manga okumayı sevmeyenlerdenseniz hikaye yarım kalıyor hazırlıklı olun...


Veee 1 numara...

Junjou Romantica


Anime severler bilirler animeleri sınıflandırmak için teknik terimler vardır; bunlar animelerin türü hakkında başlamadan önce bilgi verir ki bazı çok ciddi yetişkin animelerinden ayrılabilsin.Ben bu sınıfları sadece anime seyrettikçe öğrendim.Ama çok da ayrıntısını bilmiyordum iyi ki de bilmiyormuşum çünkü cahilliğimin kurbanı olarak hiç beklemediğim kadar güzel bir anime izledim.
Bahsettiğim anime Junjou Romantica bilenler biliyordur ama bilmeyenler için söyleyeyim bu anime yaoi türündenmiş.Benim gibi bilmeyenler için kısaca bilgi vermek gerekirse:Yaoi iki erkeğin ilişkisini anlatan anime oluyor.Bunun dişi versiyonu ise yuri adını taşıyormuş.Ayrıca Josei yetişkin bayanlar için,seinen ise yetişkin erkekler içinmiş,shounen genç erkekler,shoujo ise genç kızlar içinmiş sanırım konularının ağırlığına göre belirleniyor,birde ecchi,harem filan gibi terimler var ama anlamadım valla.Sanırım sadece izleyerek öğrenebileceğim.Her neyse bu terimlerin ne olduğunu bilseydim izlemek için şans verir miydim bilmiyorum çünkü aynı cinsten insanların ilişkisini izlemek bana bir keyif vermiyor en azından ben öyle sanıyordum. Jonjou Romantica'yı sevmemin bir nedeni çok romantik sahnelerinin olması, sevgi ve aşk o kadar ön plana çıkarılmış ki bir süre sonra cinsiyetlerin önüne geçiyor.Zaten aşkın cinsiyetle bir ilgisi olmadığına inanan ben için çok sorun olmadı.Aynı mangakanın bir hikayesi daha varmış onuda izlemeyi düşünüyorum ama daha cüretkar konuları ya da sahneleri olan örneklere bakar mıyım bilemiyorum açıkçası.


Şimdi konuya geçelim;İlgisi kaybolanlar dağılabilir...
Junjou Romantica üç gay çiftin hikayesini anlatıyor. Çok aşırı düzeyde cinsel içerikli sahneler yok, olanlarda oldukça hafif geçilmiş,daha çok romantik sahneler ağırlıkta.Mangası hala devam eden animenin iki sezonluk 24 bölümü bir de özel bölümü var.Sevinerek söylüyorum ki 3.sezonu da çıkacakmış.
Hikaye birbirinden bağımsız üç çift üzerine, hikayeleri birbirlerinden bağımsız olsa da kişiler ucundan bucağından ilişkili.


Gelelim çiftlerimize üç bağımsız başlık olunca hikayede üç başlık altında toplanıyor...


Junjou Romantica:Romantik çiftimiz Misaki Takahashi ve Akihiko Usami'den oluşmakta...Hikayesi baskın olanlar da onlar, genelde konu onların etrafında dönüyor zaten en eğlenceli ve manyak çiftimiz oluyor kendileri...
18 yaşındaki Misaki üniversiteye girebilmek için abisinin liseden çok yakın bir arkadaşı olan ünlü yazar Akihiko'dan ders almaya başlar.Daha onun evine gittiği ilk gün Akihiko'nun takma isimle Boys Love üzerine pornografik romanlar yazdığını ve baş karakterlerden biri olarak abisi Takahiro'nun tasvir edildiğini öğrenir.Çılgına dönen Misaki açıklama ister ve Akihiko'nun on yıldan beri tek taraflı olarak abisine aşık olduğunu öğrenir. Akihiko'nun bütün duygularını içine gömerek abisine belli etmeden sadece arkadaşlıkla yetinmiş olması Misaki'yi çok etkiler.Tam o dönemlerde abisi Takahiro kız arkadaşıyla evlenir  ve başka bir şehre taşınırken Misaki'yi Akihiko'yla yaşaması için bırakır.18 yaşında sıradan bir erkek olduğuna inanan Misaki için yakışıklı,karizmatik,ünlü bir yazar olmasına karşın oyuncak ayılarla uyuyan, kendini beğenmiş, zorba Akihiko'yla sınanacağı bir dönem başlar.



Junjou Egoist:Edebiyat fakültesinde yardımcı profesör olan Hiroki Kamija sert ve huysuz bir karaktere sahiptir.Akihiko Usami'nin çocukluk arkadaşıdır, ayrıca ona aşıktır fakat duygularına asla karşılılık görmemiştir hatta beraber oldukları dönemde bile Akihiko'nun liseden arkadaşı Takahiro'ya aşık olduğunu bilmektedir.Bu onu çok yaralamış ve bu yüzden dış dünyaya karşı sert ve ciddi bir duvar örmüştür.Tesadüfen bir gün parkta Nowaki Kusama adında bir gençle tanışır. Nowaki liseyi bitirmek için ondan ders almak ister, Hiroki önceleri kabul etmez ama Nowaki'nin ısrarlarına karşı koyamaz zamanla aralarında bir ilişki başlar, ama aralarındaki büyük sınıf ve eğitim farkı,Hiroki'nin Akihiko'ya olan derin aşkı ve doğuştan gelen bencilliği ilişkilerini zorlayacaktır.



Junjou Terrorist:Yo Miyagi edebiyat fakültesinde profesördür aynı zamanda Hiroki'nin patronudur.Gençliğinde aşık olduğu kadını unutamadığı için sonrasında yaşadığı ilişkilerin hiç biri yürümemiştir.Hatta fakültenin dekanın kızıyla yaptığı ve boşanmayla sonuçlanan evlilik bile aşık olduğu kadını ona unutturamamıştır.Kendine işini vermiş orta yaşlı bir adam olan Miyagi'nin hayatı eski karısının kardeşi yani eski kayın biraderi olan 18 yaşındaki Shinobu Takatsuki'nin ortaya çıkması ile sarsılır. Shinobu ona aşıktır ve hayır cevabını asla kabul etmemektedir. Miyagi'nin hayatında terör estirmeye başlamıştır bile.Miyagi'ye ilk aşkını unutturacak kadar hemde...


Romantik çiftimiz gerçekten en eğlenceli çiftti. Misaki'nin hem biz ikimizde erkeğiz diyerek her seferinde karşı koyması ve bir türlü aşkını kabul etmemesi hemde sürekli yelkenleri suya indirip önüne gelenden Akihiko'yu kıskanması çeşitli durumlarda verdiği bir çok tepki çok eğlenceliydi.Üstelik Usami ailesinin her bir ferdine -kadın,erkek fark etmeden- neden çekici geldiği ile ilgili kendini sorgulaması, olaylar karşısındaki iç sesleri gerçekten farklı bir karakter yaratmış. Akihiko Usami içinse diyecek tek bir söz bile yok.Kesinlikle hikayedeki en karizmatik karakterdi...
Egoist çiftimiz daha duygusaldı.Bunda Hiroki'nin son derece depresif ve kapalı bir karakter olmasının payı büyük tabi.Fedakarlık hep Nowaki'ye düştü adam sırf aralarındaki eğitim farkı kapansın çalıştı çabaladı doktor oldu.Üstelik araya giren bütün ayrılıklara ve tartışmalara rağmen çok uzun yıllar süren bir ilişkileri oldu.Ne kadar olay olursa olsun bir türlü birbirlerinden vazgeçemediler.
Bana göre en şanslı onlardı zaten, hem yaş farkları daha azdı, hemde ilişkilerini zorlayacak bir üçüncü kişi yoktu.Diğer çiftlerimizin başında aile gibi,patron gibi bir çok engel söz konusuyken onlar özgürdüler.
Terörist çiftimize gelince...Bence en zayıf hikaye onlarındı hem yaş farkları çoktu hemde aralarında ki akrabalık eskide olsa tuhaftı.Ama bence en büyük zayıflık ilişkileri hep kadınlarla olmuş bir adamın birden kendinden çok genç bir çocuğa delicesine aşık olması ve bu konuda kendini hiç sorgulamaması.Yani Misaki bile daha çok sancılanmıştı.
Sonuçta bu tarza çok itirazınız yoksa çok severek izleyebileceğiniz romantik,eğlenceli ve güzel bir hikaye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder