Juui Dolittle...

Hana Yori Dango'yu izlemiş olan herkes Doumyoji-Makino kadar Rui-Makino çiftinide sevmiştir.Aralarında ki muazzam boy farkına sakin sevimli bir çift olmuşlar ve bir çoğumuzn kalbinde taht kurmuşlardır.
Birbirlerine yakıştıkları gerçeği yapımcıların dikkatinden kaçmamış ki Inoue Mao ve Oguri Shun ikilisini bir başka dizide daha araya getirmişler:
2010 yapımı Juui Dolittle...

Kısaca konudan bahsedecek olursak;

Tottori Kenichi işinde çok başarılı olmasına rağmen kaba,huysuz,ters bir veterinerdir.Tajima Asuka atının hastalığı karşısında çaresiz kalmış bu yüzden de Kenichi'nin kapısını çalmıştır.
Hanabishi Masaru ise Kenichi'nin okuldan arkadaşı ve onun olmadığı herşeydir.
Hayvanlar ve sahipleri,başıboş hayvanlara zarar veren kötü bir adam,üç kişinin kendi kişisel sıkıntılarını anlatan hoş bir seyirlik...

Şimdi karekterler:

Tottori Kenichi (Oguri Shun)

Çok başarılı bir veteriner olan Kenichi diğer veterinerlerin kabul etmediği veya başarı şansı görmediği hastalıkları ve ameliyatları başararak haklı bir ün kazanmasına rağmen aynı başarıyı insan ilişkilerinde gösteremeyen kaba ve huysuz bir adamdır.Hayat felsefesi ise basittir "Hayvanları kurtarmak bir iştir ve bedeli ödenmelidir"
Zamanla kendisini tanıdıkça mantığı anlıyoruz ve hak veriyoruz ama bu onu daha çok sevmemizi sağlamıyor.

Tajima Asuka (Inoue Mao)

Tajima Asuka hasta atını tedavisinin ardında faturayı ödeyememiş bu sebepten Kenichi kliğinin temizlikçisi,sekreteri,hastabakıcısı bir nevi kölesi olmuştur.Canla başla verdiği uğraş her ne kadar huysuz patronu tarafından sürekli eleştirilsede;Asuka zamanla patronunu tanıdıkça ona karşı hem saygısı hemde duyguları artar.


Hanabishi Masaru (Narimiya Hiroki)

Televizyonda hayvanlarla ilgili bir program yapan,popüler,güleryüzlü,kibar,sevimli bir veteriner olan Hanabishi aslında geçmişinden gelen ve kariyerini bitirbilecek bir sır saklamakta ve başı her sıkıştığında Kenichi'ye başvurmaktadır.Ayrıca Kanichi'nin aksi tavırlarına dayanabilen ender insanlardandır.

Gelelim şahsi fikirlerime:

Çok hareketli dir dizi değil her bölümde ayrı bir hayvanın etrafında aynı konsepte dönüyor.Kimi matrak sahneleri yok değil ama genelde duygusallığın ağır bastığı bir dizi.

Benim bu diziye başlamamdaki en büyük etken Inoue-Oguri ikilisini bir arada görmekti ama sıkılmadan izlediğim bir dizi oldu.
Özellikle bir bölümde yabani bir hayvanı beslemenin ne kadar sakıncalı olduğuna dair göndermeler yapmaları hoştu.Ayrıca hayvanlara yapılan eziyetleri acımasızlıkları göstermeleri açısındanda anlamlı bir dizi.Diziyi izlerken yaşanılacak tek sıkıntı türkçe altyazısının olmaması ama ingilizce altyazılı halini birçok sitede bulabiliyorsunuz.

Kısacası boş vaktiniz varsa araya sıkıştırılabilir.Hepitopu 9 bölümcük zaten...


Son kare size neyi hatırlattı bir düşünün bakalım...